15 Ekim 2009 Perşembe

Evdeki Muratlar


Bizim evde şu ufacık minnacık sineklerden var. Çöp sineği mi desem bok sineği mi desem. Ev ama temiz yani gerçekten son dönemlerin en temiz zamanlarını geçiriyor. Buna rağmen bu kardeşler bizi pek seviyor. O kadar küçükler ki bence onlara sinek bile denmez ama onları yakalanması en zor hayvan olarak ilan ediyorum. Sinek hayvan mıdır ki? Neyse başlangıçta oldukça küçük görülen bu varlıklar(ki biz onlara Murat Hacıoğlu diyoruz buna yazının sonunda geleceğim) boşa sallanan tokatlar ve duvarda boş patlayan eller sonunda çok can sıkıyor. Bazen duvarda tam onun üstüne tutturuyorum ama o elimin içindeki boşluklara denk geliyor. Gene hüsran.

Gelelim Murat Hacıoğlu konusuna. Murat Hacıoğlu Türk futbolunun yetiştirdiği değişik futbolculardan biridir. Fiziği pek futbolcuya benzemez kısa boylu toplu bir adamdır. İlginç şekilde yön değiştirir(tam da fotoğrafta göründüğü gibi) bazen çok komik olur adam geçer. Bizim sineklerde tam aha şuraya doğru uçuyor azına çakayım yapıştırayım duvara derken hopppppp trse dönüyor ben elimi boşa kalorifer peteğine çakıyorum. Evde 3 kişi çük kadar hayvanın peşinde dönüyoruz ya olacak iş değil.
Yani Murat Hacıoğlu da öyle kafasına göre bi oraya koşiim, az da buraya koşiiim şimdi pas veriyim az sağa çekiyim bi adam. Aynı bizim sinekler.Ben 2 3 sene önce o ismi takmıştım sineklere. O zamanlar benim için komik ve dalga geçilen futbolcu olan Murat, 2 sene sonra gönül verdiğim yeşil-siyahlı renkleri giymeye başlar. Allahın sopası olmadığından olabilir.(Only Allah can judge Murat Hacıoglu) Mecbur seveceksin. Ne demiş Bekir Abi ''Kaderin bu, çekeceksin, eğ başını usul usul yürü şimdi''.
Zamanında ''ahahaha ekekeke'' diye yarıla yarıla gülen ben, geçen sene Murat Hacıoğlu bir gol atsın orasını yerim burasını yerim konumunda Murat abimize muhtaç hala düştüm. Galatasaray'ı 5-2 yendiğimiz maçta attığı gol(kavak kemiği maval kemiği) sonunda çılgınlarca sevindim. Ama hala sineklere Murat diye seslenince inceden bir gülme geliyor.

Hiç yorum yok: