24 Ekim 2009 Cumartesi

İngilizce Sayılar vs Work with a Partner

Ben ve benim dönemim çocukları 4., 5. sınıfta tanıştık İngilizce ile. Çok sevindik evimizden biri gibiydi. Annelerimiz babalarımız çılgına döndü İngilizce öğreniyoruz diye. Çok iyi İngilizce öğrenecektik ve bu sayede çok maaşlı bir iş bulacaktık ileride. Sayılarla tanışmamız başlangıçta oldu. Onları da çok sevdik, 10 kere yazdık, yazdık, yazdık ezberledik.İlerleyen dönemlerde cümle kurmaya ve önceden öğrendiğimiz sayıları cümlelerde kullanmaya başladık. Tamda problem orada başladı. Yaşımızı, doğum tarihimizi, elmanın kilosunun kaç para olduğunu söylerken hep kafamız karıştı cümleye İngilizce başladık, sayıyı Türkçe söyledik, cümleyi hiç bir şey olmamış gibi İngilizce bitirdik.
-Ay em on yiırs old
-May bört yiır is bindokuzzüzseksenyedi
gibi. Bu cümleler her zaman sınıfta büyük bir ''hiahuhu pişuyyyy pırtportpurth'' sesleri ile karşılandı. Sınıfı neşelendirdi. Öğretmenlerimiz kızdı ''gülmeyin sizinde başınıza gelebilir'' diye. Bir de ''Bana gülecekler diye çekinmeyin, her şeyi söyleyin, sizde gülmeyin''.

Birde ''work with a partner'' var. Beni çok kötü etkileyen bir hadise. Work with a partner yüzünden insanlarla az konuşan bir insan oldum çıktım. Genelde tersi olması gerekir ama bende olmadı. Çünkü ben o yanımdaki salak kızla konuşmak istemiyordum. Onun babasının mesleği benim hiç zikimde değildi. Onlar da hiç ''Gencay yapmak zorunda değiliz, istersen sonra yapalım'' demediler. Mecburen konuşup hoca işşallah bana soru sormaz diye bekliyordum. Yaktın beni work with a partner insanlığımı aldın. Beni konuşmayı sevmez yaptın.

Hiç yorum yok: