27 Kasım 2009 Cuma

İği Bayramlağar


Bayram çok manasız geliyor bana. Yapamıyorum. Yani bir bayram insanı değilim. Ama bir bayram insanı gibi davranmamı isteyen ebeveynlerim var. Kaçamıyorum. Bayram insanı gibi davranınca, beceremiyorum. Beceremeyince hareketler yapmacık tabi. Sonra insanlar bana bir antipati. Onlar da haklı.
Neyse bir de ben bu bayramların sebebini düşüneyim dedim. Buldum kendimce. Şöyle olur kendileri:

Ramazan Bayramı: İnsanlar 30 gün boyunca içki içmezler. Oruç moruç. Sonra tabi bu durum insanların beynine vurur ve 3 gün çalışamazlar. Makul bir bayram ve tatil. Ben de 30 gün içki içmesem ben de bayram ilan ederim içtiğim günü kesinlikle. Hayır ben de bu bayramı içki içmeyen insanlar gibi karşılıyorum onun da nedenini bilmiyorum. Sevgi diyelim.


Kurban Bayramı: Bazı rivayetlere göre birisi çocuğunu kesiyormuş da koyun inmiş havadan. Bence de böyle. Rivayetlere can-ı gönülden inanırım. Rivayete can kurban. Dediğimiz can koyunun canı oluyor. Olur mu ya böyle şey. Yani bir inanç uğruna toplu katliam. Hayır zaten günde 300-500 neyse kesiyorlar zaten yiyoruz biz de. Amaç fakirlerse bunu senede bir değil de bütün seneye yayalım. Her gün 3-5 neyse fakirlere gitsin.
Kurban bayramı için şöyle de bir problem var, olay Kabe`de tavaf, şeytan pandizlemek, beyaz giyinmek ve birbirini ezmek falan ise, bırakalım Mekke`dekiler kutlasın. Bize ne yani. Hayır bana tatil, ben tatile varım da, bana tatil zencilere değil. Olmadı. Olmuyor.
Bir de şöyle bir görüş var, hani Tanrılar bir kurban ister de insanları öldürürler sonra o insanlar vahşi olarak nitelenir. Peki bu koyunların kesilmesi tanrıların kurban istemesinden değil mi? Ben anlamadım. 21.yüzyıla geldik hala tanrıların kurban istediğine kendimizi inanıyoruz. Olacak iş değil. Olmayacak iş demek ki.

Hiç yorum yok: