23 Şubat 2010 Salı

futbol şöyle futbol böyle

yok efendim öyle sertlik, böyle mücadele, çok güçlü adam, hızlı değil çevik falan derken tüm futbolcuların böyle duygusal olsun, sevgisel olsun romantik olsun tüm duygularını çürüten sevgili futbol severler. guiza ağladı bak en sonunda. birikti birikti birikti. adam tutamadı kendini yani. koyverdi gitti. yok yapamıcam ben bu işi dedi herhalde bilemiyorum ama ağladı yani. komik mi? baya komik! yani topçuyu nerde ağlarken görürsünüz? önemli bi kupa kazanınca, o önemli kupayı kaybedince, gruplara katılamayınca falan fişman. ağladı mı ama? ağladı. yedek klübesinde topçu ağlar mı ya ölücem şimdi gülmekten çok afedersin.

neyse değinmek istediğim konu şu: ilk okulda sınıfımızın güçlü ve şişko kızları sürekli sert görünürlerdi yani hoşlandıkları çocukla olsun, hoşlanmadıkları çocukla olsun bi hargür içindeydiler ve kızın yüzüne karşı bazen "ayı" denildiğinde güldüğü bile olmuştur. ama bu "ayı" zamanla o kızın içinde bir büyür ki yani afadersin iç dünyası ayı gibi dolar dolar dolar ve bir gün o kıza hiç ayı demeyen bir çocuk -belkide korkusundan ayı diyemeyen- gider kıza ayı der ve olanlar olur. kız artık o "ayı" ların birikimiyle beraber sınıfın en sümüklü çocuğundan da "ayı" yı duyunca en az 3, en çok 19 gün ağlar.

işte guiza'ya olan buna benzer bir olaydır. yarın annesi şükrü saraçoğlu'na gelip ilk önce aziz yıldırım'a (okul müdürü) sonra daum'a (sınıf örtmeni) sonrada tüm taraftarlara kızarsa şaşırmayın.

Hiç yorum yok: