24 Mart 2010 Çarşamba

Takım tutmak

Çocukken çok dalga geçtim takım tutmayan çocuklarla. milli takımlıyım dediler falan hele, demeyin keyfime. benden büyük yoktu yani. takım tutmayı falan da bilmem yani. bilmiyordum. hala da bilmem. ama çok özeniyorum yani. çünkü ilginç bir duygudur futbol takımı tutmak diye düşünüyorum. benim ailemde futbolla ilgilenen kimse yoktu ki. ben dayımın arabasına binebilmek için fenerbahçe formasını sırtıma geçirdiğimi hatırlıyorum. yaşım o aralar 5-6 gibin. ama yani sevgili ebeveynlerim keşke bu takım tutma olayının insanlığın temelleri olduğunu bana anlatsaydı yani hatta o fenerbahçe formasını giydikten bir hafta sonra da galatasaraylı olmuştum. o zamandan beri de galatasaraylıyım. benim hikayem de budur. bu sizi bağlayan bir durum değil tabi. ben hikayemi anlattım ki, insanlar nasıl takım tutmaya başladıklarını bir düşünsünler. Tamam biliyorum hepinizin cool takım tutma hikayeleri olduğunu tahmin edebiliyorum. şöyle maça gittik böyle o oldu, bu oldu ben o zamandan beri şu takımlıyım. uzun süreden beri de galatasaraylıyım ya ben şimdi. yani nasıl olucak bu işler. ben o işi çözemedim. ay sanki görücü usulü evlenmiş gibi hissettim kendimi. neyse bakıcaz. ben şu takım tutma işini biraz daha düşüneyim. daha galatsaray maçına gitmedim ya bir de ben. belki o yüzden olmadı. tutamadım yani. bu kadar işte ben böyle düşündüm. bir sonuç da bulamadım ki. desem şimdi ben galatsaray`ı tutmuyorum bundan sonra falan ohhoooo bissürü iş şimdi. kimi tutyorsun milli takımlıyım mı diyecem ki. bu çok frijit bir durummuş ben size söyliyeyim yani. yok yani çözemedim. bakıcaz sonra. ne kadar tırt bir hikayeymiş.

Hiç yorum yok: