2 Nisan 2010 Cuma

yalanlarla yaşamıyor değilim

dün takip edebildiğim kadar teke tek programına konuk olan 25 yıllık piskolojik bişiler okumuş bu konuda araştırmalar yapmış, okullar bitirmiş, sınavlar vermiş, amerika demiş kıl demiş yün demiş bir adama "rüyalarınızı yorumluyor" gibi dandik bir başlık altında yer verildiğini gördüm.bu tabikide izleyicilerin (bizlerin) "aa rüya mı? kedi görmüştüm ben ne ağnama geliye hojam?" gibi mailler atmasına, programı takip etmesine dolayısıyla reyting konusunda katkıda bulunmamıza yaramıştırmış. yani bi boka yaramamıştır.

doktor bey latince kelimeler kullandıkça fatih altaylı "hojam hiç bişi annamadım" die çıkışarak "ben anlamassam halkta anlamaz hocam, açıkçası anlamıyorum, dahda basitleştirsek?" bakışlarını, hal ve hareketlerini yansıtmıştır. şu tv cilerin bunu yapmasına kıl oluyorum. hepimiz anlamak zorunda değiliz kardeşim. adam doktor. öyle konuşucak. istemiyorsa çevirirsin. sonra doktor efendi latinceleri tabi anlamayan halka penis, kuku, göt, kutsal kase, vajina, sex gibi şeyler söylemeye başladıktan 5 dakika geçmeden fatih ibnesi "hocam bi mail geldi diyor ki 'doktor bey böyle şeyler söyleyerek halkın ahlakınız bozmuyor mu?' diyor sevgili izleyicimiz" be göt fatih, latince dedi anlamadık dedin, ingilizce dedi yok dedin, türkçeside sik göt bunun kardeşm ne desin adam yani az daha penis menis dio ama yok işte olacak gibi değil.

"bilim dalıyla ilgili konuklu program izlerken gerilmek" tavrını köküne kadar yaşamış olmalıyım ki program reklama girdiğinde ne yalan rahatladım. yani vicıdım ve kaslarım (evet kaslarım) gerilmiş aga. sert olmuş yani. gidip o fatih'in azını burnunu kırasım mı geldi? yoksa doktorun yerine mi koydum kendimi bilemem.

doktor diyor ki; üst beynimiz ve alt beynimiz. alt benyimiz genelde sorunlar yaşadığında rüya şeklinde kişiye bu sorunları iletir. "bu sorunlar" diyor doktor "taaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa ana rahminde ilk 3 haftadan itibaren başlar." ilk 3 hafta yaan olmasında öyle bişi diyor ve bebeklik döneminde diyelim kundaklanmış bir arkadaşımız ileride clostrofobi yaşıyor. kendisinin hastalarından bir kaçında yakaladığı sorunun cevabının bu olduğunu söylüyor.

bu tipte geçmişle ilgili konuşmaları yaptıkça ben bi irkiliyorum. yüzleşme dediğimiz olay ve istendiği zaman kişinin bunu yapabilmesiyle ilgili konuşurken şizofrenin başlangıç evrelerinde nasıl şeyler sergilediğine geldi konu. hah dedim "ben". kendi kendime gülüyor ve kendi kendimle konuşuyorken iyi gelen bu "şizofreni" konusunun asıl kaynağının "kişinin homoseksüel olma korkusu" olduğu belirtiyor ve gülmeye devam ediyorum. küçümseyerek gülüyorum. çok küçümsüyorum. diyorum ki hatta "oh şizofren olmıcaaam kesinleşti". sonra bi iki fobinizi inceleyin diyor daktır ve benim en büyük iki fobimin "hapsenede birinin bana kayması ve otobüsde fordlanmak" olduğunu anlıyorum. yıkılıyorum.

sonuçta bilimin rüya analizi, adamın içini dışına çıkaran, hastalıklı olan ruhun bunu katiyen kabullenemeyeceği bir yol olduğunu kabulleniyorum.

bugün bizim evin önünde kaplumbağa gördüm. acüp hayvandı ya. hır hır ot yiyodu. 13 yaşlarındaydı. esmerdi.

Hiç yorum yok: