31 Mayıs 2010 Pazartesi

nate rabirsın

molalarda yorulan oyunculara içinde ne olduğunu bilmediğim (enerjili haplı kasları seviştiren mucizevi sıvı) yeşil bardağı uzatan adamlardan bile kısa (1.75) olduğunu görünce "böyle iş mi olur lan" diyip güldüğümü bilirim. annesi türk olsaymış nba de "nah" oynardı diyorum.

anne nate- sana dedim ki iç şu sütü, iç şu sütü, iç şu sütü. ne dedim? sütü iç nate dedim. peyniri ye dedim. sen şimdi oyna ne kadar oynayacaksın görecez. selmanın oğluna bak girdi işe mis gibi çalışıyo parası tıkır tıkır yatıo hesabına, sigortasınıda ödüyo şirket, altınada araba vermişler seneyede evlenicekmiş...

nate- ... nah evlenir o. (kahvaltı ederken yenilen fırçanın tadı)

anne nate- efendim!

nate- ...yok bişi (azda peynir yiyim)

2 yorum:

himynameisberkant. dedi ki...

toplumun anne üzerindeki baskısı ve annenin çocuk üzerindeki baskısını gerçekten iyi bir şekilde izah etmişsin çamperk. her yazında bunu daha iyi gösteriyorsun. emeğe saygı ++RrrrReeEeeppPp

çamperk dedi ki...

eyw karreşim.