27 Haziran 2010 Pazar

yolculuk

ç: 34 numara mı buyur gel.

ç dediğim çocuk adını hatırlamıyorum benden küçük bile olabilir ama görünüş ve davranış olarak benden 5 kat daha büyüktü.

ç: okuyo musun?

sanane ki. niye seni ilgilendirsin.

ç: hangi okul?

okumuoyurm zaten çocuk rahat bırak beni.

ç: pendikten güzelfırdırı biliyor musun?

nerden bilicem ya. konuşmasak artık. zaten biliyorum ben bu tarz insanlarla diyalog kuramadığımı bana dayak yedirtme

ç: bi problemin olursa facebooktan bul beni hallederiz kardeşim

bu kadar da olmaz otobüste her yanında oturana bu tarz işler için yardım edersen sen kiralık katilsin demektir.

ç: sen nerde ineceksin kardeşim?

hayda kardeş olduk bi de. izmitte inicem dedim de adam cezaevinin orda sen inicek misin diye tehditkar bir söz söledi.

ç: gölcük burdan kaç dakka?

yarım saat dedim ama daha uzun veya kısa çıkarsa döver mi ki bu beni?

ç: başarılar...

neye başarılar çocuk yalanlar dünyasında yaşıyosun anadolunun teksası dediğin güzelfırfır pendikteki ne kadar teksas ki teksas zaten ne kadar teksas senin düşündüğün kadar. zaten sana anlattıklarım da gerçek diildi. abilik yaptın bana bi saatte, abilik yapmadığın zamanlarda da türkü söledin sağol kaptan geçti gitti. sağol uykusuz. yanımda kitap olza kitap okumaya başlamıştım belki daha kültürlüydüm şu an. hadi bakalım. gölcük ovası piskopatlar yuvasındaki düğünde umarım ki kavga falan etmedin.

Hiç yorum yok: