12 Ağustos 2010 Perşembe

Tatil Beldesi: Bodrum

Bodrum çok acayip bi yer. yani acayip derken anlaşılamadı benim tarafımdan. yapamadım. ne gidebildim bodruma ne dönebildim. 4 dakkalık bir klip gibi yaşadım ya bodrumu ölsem de gam yemem. hangi klip derseniz de smack my bitch up gibi yani. olaylar aynı değildi tabi ki de. uğraş didin oraya girmeye çalış burdan çık. esnaf masasında otur. sahilde otur. bi yere gir. girdiğin yerde bira bul. bira bulduğun yerde herkes eğlenir gibi yaparken (bu çok önemli gerçekten orda kimsenin eğlenebildiğini düşünmedim açıkçası. çünkü acayip kalabalıktı eğlenilecek alan dahi yoktu, ayrıca benim onlardan çok eğlenmem gerekirdi öyle bi durum yakalansa) eğlenmek için mi desem ihtiyaçlardan mı desem masa altından sigara iç. son minibüsü yakalamaya çalış. otobüste kavga engelle. sabah uyan. devam et.

1 haftalık tatilin geri kalan 6 gününü milasta yaptık. ama iyiydi yani. yine bişeler falan. hallettik bi şekilde. ha bi de ilk kez şu an yaşadıklarımın hepsini yarın sabah kesin unutucam diye düşündüğüm bi günü %80 kapasiteyle falan hatırlıyorum. o da çok ilginç. demek ki unutmamak için hatırlamicam diye niyet etmek lazımmış. unutma porplemi yaşayanlar feyz alabilir. deneyebilir. olabilir.

Hiç yorum yok: