4 Nisan 2011 Pazartesi

Yarım bilgi

Problem, değişen dünya koşullarıyla bağlantılı olarak tamamen birşey bilememektir benim için. Sordum kendime "neyi çok iyi biliyorum ve eger böle çok iyi bildiğim bi konu varsa bu konuda hakkaten bişiler yapabilir miyim?" diye. cevabını kendime bile söyleyemedim. yok çünkü. sonrasında düşündüm 1 ay sonra 24 yasıma basıyorum ve eski jenerasyonlarda tam da bu yaş bir aileyi, bir çoluk çocuğa sahip olmayı temsil ediyo. yani artık bu yasımdan itibaren benden ufak birilerine edindiğim tecrübeleri, bilgileri aktarmam gerekiyor. Tamam! böle bi zorunlulugum olmayabilir, kendime de çok haksızlık etmek istemem; biz de bişiler öğrendik falan filan da, bunların anlatılamayacagını veya çok düz bi yoldan yazıya aktarılamayacıgını düşünüyorum. bunları anlatamazsan da afedersin "bi sike" bi daha sölim " harbiden bi sike" yaramıyor müdürüm.
Bu durumun nedenlerinden en önemlisi, bilginin (eskiden sadece kitaplarla zor ulaşılan bilginin) internet aracılıgıyla kolay yoldan ulaşılabilmesidir. ertelemedir bunun adı, çünkü her an bir bilgeye kolayca ulaşabilirim, ama ulaşmıyorum çünkü erteliyorum. çünkü o bilgi hep orda. bu gerçekten işe yaramıyor, üstelik insanı gevşetiyor. Hanginiz son zamanlarda bir ödevini, tezini nebilim bi arastırma konusunu sadece kitap destekli arastırdınız? yok, hiç yok. kötü mü? hayır! ama çok sanal, çok unutmalık! bu beni işte çocugum olsa veya bi arkadasıma direk aktaramayacagım bilgilere sevk ediyor, her geçen gün beni üzüyor, sinirlendiriyor ve düşündürüyor.
çok samimiyim ki gerçekten tamamen bi sik bilmiyorum.

Hiç yorum yok: