http://altyazili.org/jiro-dreams-of-sushi/
Selamlar olsun.
Dün seyreylediğim Sushici Jiro Dayı'nın (85) Yeri isimli filmden bahsetmeden duramıcim.
İçerisinde emek, ustalık, işe saygı, iş sevgisi, aşk ve artık iş olayını "yaşama" döndürme gibi bir çok saygın şeyi barındıran, pozitif duyguların tavan yaptığı bu biyografide sinir bozucu olan şeylerden en büyüğü yiyecekleri tadamamak. Hoş bi tane verse bembeyaz kesilir yığılırım oraya.
----------------------------------------------------------------
Bembeyaz kesilmek demişken;
Geçen sene mahalleye göre çok alakasız olmasına rağmen bi sushi bar açıldı iş yerimin hemen yanına. Gidelim yiyelim dedik. Diğer arkadaşlar tecrübeli ve seviyorlar gerçekten gönül verilmiş yani o derece. Ben ilk defa tadıcam. Ne söylenir ne edilir bilmiyorum. Fiyatlara bakıyorum ucuz denebilir. İçindeki balığa mı bakacam, yoksa yosunu mu seçicem hiç bi fikrim yok. Tabi en ünlülerinden kalifornia rol müydü neydi o önerildi ve söyledim. Geldi tabi 20 dakika içinde falan. Yani bir görüntü var ki karşımda gerçekten filmlerde izlediklerim gibi renkler aşırı canlı, servis şekli çok hoş, yanında bi kaç sos bişiler kendimi çok iyi hissettim. Sonunda dedim bu rollerden birini yiyebilicem. Bunu dedi şuna dedi bandır dedi. Bandıracağım şeye baktım. Koyu renkli, çok yoğun değil tat canlandırmam lazım kafamda sadece. Şimdi önümde gördüğüm şeylerden tadını tahmin ettiğim tek şey PİLAV. Hah diyorum pilav varsa tamam yani. Pilavdan az buçuk bir tahmin çıkartır beynimi ona göre hazırlarım. Hazırladım ben beyni. Beyin hazır. Çubuklar tutuldu ağza doğru gidiyor. Gidiyoooooooooooooooor. Tam ağzımın içine girerken önce tabi mevcut koku saliseler içinde burnumdan içeri girip beyne haber ediyor, beyin tüm hücreleri alarma geçiriyor:
"DİKKAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAATTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTT"
Ben ömrümde bu kadar çirkin bişey yediğimi hatırlamıyorum. Tatlı mı? Tuzlu mu? Ağzımın içinde patlayanlar ne? Şu an gelen bozuk tat bunların içinden nerden geliyor? Hangi parça bu şu anda çiğnediğim. Hiç bi bilgi yok ya. Ağzımda çirkin ötesi bişey var. Ben oldum mavi. Bi iki diş atıp yutup gitmek istiyorum ordan. Gidemem ama. Gitmemeliyim hep birlikte oturuluo çünkü.
Hiç öyle ben şunu yemem ben bunu yemem biri değilimdir aslında. Dolayısıyla sushiye onu beğeneceğime dair savaş açıyorum çünkü biliyorum ki ilk içtiğimde bira için de böyle şeyler düşünmüştüm. Şimdi ise tek aşkım.
Sarı kutum. Can parem. Neyse ayıklıyorum ben sushiyi. Neleri seviyorum içindeki neleri sevmiyorum. Başlıyorum ayıklamaya. Avakado mu o? Evet avakado. Bu? Haşlanmış gibi balık. Bu? Canım pilav. Bu? Yosun. Bu pıtırcıklar? Yumurtalar. Çıtır çıtırlar onlar da. Tamam güzel bunda pek sorun gibi. Aaaaa o ne? Turşu mu? laps....
Kardeş turşu değilmiş o zencefilmiş. Yumruk kadar zencefile turşu diye iki diş attım ben felç. Alçı ya bildiğin. Aklımın mantığımın yarısını kaybettim orda. Bırak sushi bara. Ama bir çılgın hiç bir zaman yılmamalı. Unutma canberk bunu seven bi çok insan var sen de sevebilirsin. Araştırmaya devam et. Daha çok ye.
Ya bi de açım bilio msn. Aç karnı mesela çok çirkin bişey yemenin hüznünü bilmeyen yok. Misafirliğe çaardılar, yemeklerdeki tuz yağ şeker hatta çay oranı hiç de açlığınla savaşacaklarmış gibi değil, berbat yemekler var ama yemek zorundasın. Buna benzet yani.
Bi kaç roll daha attım belki bunlar güzeldir diye. Yok abi onlar da olmuo. Ama karşımda öyle bir yenio ki iştahlı iştahlı kendimi mal gibi hissediyorum. Eşek adam diyorum ya bu güne kadar lahmacunla yetiştirdiğin damağına on milyon km ötedeki mutfağı çakarsan aha böyle yamulursun. Yamuldum çünkü. Gözüm seyirio artık midem kasılıo. Açlığım hiç dinmedi de. Of kabus bi yemekti gerçekten.
--------------------------------------------------------------------------------------
Tüm bu olaylardan sonra hala Jiro dayının yaptıklarını canımın çok çekmesi de enteresan. Çünkü benim yediğim şeylerin içindeki balık miktarı nasıl diyim okul kantininde kaşarlı tosttaki kaşar kadar. Yosun mosun bi ton şey. Ama jiro dayı öyle bi anlatıo ve tadından o kadar emin ki. ATIVER DAYI Bİ TANE AĞZIMA ŞURDAN NOLACAK YANİ diyorum. Balığı dilimleyip içine bi çintek mi çimdik mi neyse wasabi çakıo altına pilavı yapıştırıp üzerine bi fırça soya sosu sürüp "Al yi" diye önüne koyuyo. Düşünüyorum uzaktan böyle Canım çeki falan diyorum ama yakınına gidince cesaret edebilecek miyim acaba? Kusmiim sonra adamın tezgahına. "Jiro dayı yapsana bi tane böaaah" diye o tecrübeli adamın önüne kusmak. aadg.lnadg.
Bilmem nerden 3 yıldız almış ki yani o da şey demekmiş. Orda alınan 3 yıldız illa o restorana gidip orda yiyin. Ben kalıorm gidiorm Japonyaya Jiro dayıya ki 1 ay önceden randevu falan alınıo. Yap bi uskumrulu dayı diyip... Karkınç gerçekten. Allahım nolur böyle bişi olmasın.
Belgeseldeki tabi "Çok emek lazım" olayının makinasını yapıp "Jiro dayı biz bunu hallettik bak bu makina seninkinin aynısını yapıo al al çekinme dene. 20 dolara satıoz" dan sonraki adamın yıkılışı peki. Neyse bunu konuşmayalım çırakları konuşalım.
Adam dioki Jiro dan işi öğrenmek istiosanız yanında 10 sene çıraklık yapmanız lazım. 10 sene çıraklık. Tamam mevzu zor. Ama 5 sene sonra mesela garson komi gibi mutfakta hiyerarşik bi düzende yükselemio muyuz? Cevabımız hayır. Bi de para da vermiomuş. Tamam yani bu bi öğreti anlıorm çok saygın çok hojdur. Ama manitan olsa mesela her gün yanına balık koka koka gittiğin yetmedi bi de çayları da kıza ödetiosun. Zor biraz dayının yöntemi. Bi de varya bi mesai var aklın kaçar. Çocuğa 50 dakika ahtapot yoğurtuolar. Yoğur babam yoğur. Az yoğursan cırlar çok yoğursan cırlar. Adamın damak damak değil mikrometre. Ne demekse işte çakıo yani olmamış falan dio. Bi tanesi var hele. Yumurta sushisi diye bi dalga varmış ilk defa duydum onu. Şöyle dio "ilk beğendiğinde benim onu 200. kez yapışım falandı". Beşincide o kekimsi sıcak yumurtayı alır onun suratının ortasına çaps diye yapıştırırsın öyle meşekatli bi olay.
İki de evladı var birini salmış git kendine restoran aç diye. Diğer büyüğü babam ölsede tükan bana kalsa diye beklio. Tatsuki miydi bak yine ezberleyememişim. Dün o kadar tekrar ettim ama yok işte. Ama çocuklar gördüğümüz kadar hayırlı. Öğretiyi bellemişler. Babalarının izindeler. Miras kavgasına düşmezlerse yürür o restoran. Bi akşam yemeği 400 dolardan açıldığı için kişi başı. Vardır orda vardır.
Çılgın insanlar var gerçekten bu dünyada. Ama şey mesajı çok hoş gerçekten. Bişeyi iyi yapabilmek. Nasıl denk geldiyse dünkü yazıdan sora anında buldu beni dayı. Ağzıma hönkürdü adam.
Ben acıktım tantuni boğacam.
Sağol Jiro Dayı. Seviyorum seni. Tebrikler.
Ek1:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/98/Barack_Obama_and_Shinzo_Abe_at_Sukyabashi_Jiro_April_2014.jpg
"I was born in Hawaii and ate a lot of sushi, but this was the best sushi I’ve ever had in my life" Prezidenzi.
10 tane sandalye koyarsın dükkana Obama gelir. 50 tane masa koyarsın esnaf uğramaz aq.
Ek2:
Gidersen bi gün diye
http://www.sushi-jiro.jp/shop-info/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder